Powered By Blogger

27 Şubat 2013 Çarşamba

0047- ( 1 ) HERTELDEN - Çatlak Kova

Bir zaman önce bir adam, uzun bir sopanın uçlarına takılı iki büyük kovayla su taşırmış evine. Kovalardan biri sağlammış ama diğeri hasbel kader çatlakmış, su sızdırırmış etrafa. Sağlam olan kova her seferinde, uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova; içine konan suyun, sadece yarısını getirebilmiş eve.

Bu durum uzun süre böyle devam etmiş. Sağlam kova her seferinde eve, taşıdığı suyun tamamını getirdiği için, kendisiyle gurur duyarken, zavallı çatlak kova, görevinin sadece yarısını yerine getirebiliyor olmaktan utanır, hüzün duyarmış bu durumdan. Nihayet bir gün özür dilemek istemiş sahibinden. Sahibi: "Niye utanç duyuyorsun?" diye sormuş çatlak kovaya.

Çünkü, çatlak olduğum için, taşıdığım suyun yarısı yere dökülüyor, görevimin yarısını yerine getirebiliyorum. Benim kusurumdan dolayı sen, bu kadar çalışmana rağmen, emeklerinin karşılığını tam olarak alamıyorsun. Adam gülümsemiş, bu sözler karşısında ve demiş ki: "Eve dönerken, yolun kenarındaki çiçekleri farkettin mi hiç?" 

Evet demiş, çatlak kova, her biri rengarenk ve çok güzeller. İşte demiş adam, o çiçekler senin dışarı sızdırdığın su sayesinde açabildiler ve böyle güzel olabildiler. Ben senin kusurunu zaten biliyordum. Ama çiçeklerin hatırına bunu görmezden geldim. Senin kusurun sayesinde çiçekler böyle boy verdi, büyüdü. Hepimizin kendine özgü kusurları vardır. Çatlak kovalarızdır her birimiz aslında. Ama pek çoğumuz bunun farkında değilizdir.

Alıntı, Anonim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder