Powered By Blogger

12 Mayıs 2017 Cuma

0131- ( 1 ) FARKINDA MIYIZ? YENİ NESİL ÇOCUKLARIMIZIN! (İNDİGO / KRİSTAL / GALAKTİK)

FARKINDA MIYIZ?  YENİ NESİL ÇOCUKLARIMIZIN !  (İNDİGO - KRİSTAL - GALAKTİK )            

Biz büyükler hep, çocuklarımızı korumak endişesi ile terbiyeden yanayız. Farkında olmasak da, tüm hayatımıza  eski kalıp anlayışlarımız ile  bakmayı tercih etmişizdir. Oysa hayat, sürekli bir değişim içindedir. Aksine,  değişimden de o kadar korkuyoruz ki... Değişen hayat içinde yaşarken, eski kalıplarımızla  düşündüğümüz için, problemler üretiyoruz,  sorunlarımızla iç içe  yaşarken, hayatı problemlerden ibaret olarak görmeye alışıyoruz.   Rahat  ve huzurlu bir yaşam bize, sanki batmaya başlıyor. Bu günün koşullarında kendimize ve çevremize şöyle bir bakarsak,  insanoğlu problem üretmekten, sorun çözmeye aklı ermiyor gibi garip bir haldeyiz. 

Merhum Mehmet Akif Ersoy, Asr Suresini yorumlayan şiirinde şöyle ifade ediyor;   ."Doğrudan doğruya Kuran'dan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz, İslamı." ve   "Her yüz senede Cenab-ı Hak bir müceddid-i din gönderiyor." Hadisinin, muhtemel yorumu ile  İmam-ı Gazali'nin , mealen "Kur'an'ın  her asra dönük bir yüzü var."  sözlerini kriter  alarak,"İslam'ın yaşanan çağlara uygun yeni yüzünü anlamalı / yorumlamalı ve hayatı ona göre yaşamalıyız." Şeklinde düşünüyorum.   Muhtemelen içinde yaşadığımız çağa uygun yorumlar ortaya koyacak, ,müfessirlerimiz, olmalı. (Bu duruma "Zamanın Ruhunu yakalamak" da diyebiliriz.)  

İçinde bulunduğumuz bu asırda bocaladıkça, İslam'a yani, ilk yüz yılındaki halindeki dinimize sarılıyoruz. Oysa, Cahiliye Dönemini, terbiye etmek için gönderilen yüce dinimiz, on beş asır öncesine hitap etmişti.  On beş asır sonra, acaba,  Kuran'dan hiç feyz almamış gibi-miyiz? Oysa, Mehmet Akif'in dediği gibi, 21. yüzyıl  da olduğumuzu fark ederek, İslam'ı, yeniden anlamak için cehd  etsek, yani Kuran'ı yeniden yorumlayarak, hayatımızı yeni baştan düzene koysak daha iyi olmaz mı? 

Einstein derki;  "Bir problemi, ürettiğiniz düzeyde çözemezsiniz. Ürettiğiniz problemi çözmek için bir düzey yukarı çıkmalısınız."  İslam toplumu olarak, Kur'an'ı  yeniden yorumlamak için bir üst düzeye çıkabilir miyiz?
.
Yukarıdan İlahi bakışla,  ya şöyle deniyorsa;  "Yeryüzüne gönderdiğim Ey Ademoğlu! Hep problem üretiyorsun,  ürettiğin sorunları çözmekten aciz kaldın. Benim ahsen-i takvim (güzel) kullarım. Son Peygamber Hazreti Muhammed (sav)i gönderdim. Tebliğini, hal diliyle ve lisanı ile yaptı. Dersinizi çalışmadınız. Okuyun!!! dedim, Okumadınız. Düşünün!!! dedim, düşünmediniz. Halen cehalet içinde yüzmeye doymadınız mı? "  

ALTERNATİF BİR BAKIŞLA

Yüce Rabbimiz Allah (cc),  bizleri yeni baştan terbiye etmek için,  yeni nesil çocuklar gönderiyor olamaz mı?   Bizler de  bu çocuklara,  İNDİGO / KRİSTAL / GALAKTİK ÇOCUKLAR veya   X -  Y - Z KUŞAĞI diyor, olamaz mıyız? Lütfen, bu konu üzerinde bir düşünelim. Yazar  - çizer tüm entelektüeller.  Devletleri yönetenler! Eğitim Sistemlerini - Müfredatlarını  düzenleyen uzmanlar!  Esasen, sorun üretenler bir üst düzeye çıkarak ürettikleri sorunları çözmek durumundadırlar. Öyle veya böyle... Bu yeni nesil çocukları anlamaya çalışsak ve çözümü onlar da arasak, nasıl olur? Acaba! 

Yeni nesil, yani geleceğimizi teslim edeceğimiz çocuklarımız, hayata bizden farklı bakıyorlar. Bizler eski enerji ile donandık, zorlansak da,  yeni nesil çocuklarımızı anlayalım, Yeni hastalık adları icat edip, Otistik - Dikkat Eksikliği Sendromu - Hiper aktiflik  vesaire... demeyelim.  

Yeni Çağ'da   yeniden Peygamberler gönderilmeyeceğine göre, yeni nesilleri anlamaya çalışalım. Eski zihniyet yapısına sahip kuşaklar,  yani  bizler, 50 - 60 yaşını geçmiş bizim kuşak, bilelim ki, yeni nesil çocuklar, hayata bizim gibi bakmıyor ise, onları yadırgamayalım ve yargılamayalım. Söz konusu yeni nesil,  kendi yolunu kendi aşacaktır.  Muhtemelen, bu çocukların bizden farklı olduklarını fark ediyoruz, 'şimdiki çocuklar bir harika' şeklinde bakıyoruz, değil mi? Gelecek onların olacak, bizlerin değil. Hz. Ali'nin bir sözü, hemen aklıma geliverdi. "Çocuklarınızı, sizin zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz. işte bu farkı fark edelim, lütfen bu konu üzerinde pedagoglar - sosyologlar - eğitimciler,  özellikle devletleri yöneten erk sahipleri, sözüm temelde sizlere. Saygı ve sevgi ile meramımı duyurmak istedim. 

Sebahattin Tokmak- Yazarlık Eğitimi Kursu ÖDEVİ dir. - 1İ Sınıfı-27 Aralık 2015-Kayseri