Powered By Blogger

24 Haziran 2013 Pazartesi

0101- ( 1 ) HERTELDEN - İlim

İslamiyetin en çok önem verdiği şey, ilimdir. İslamiyetle ilmi ayırmak mümkün değildir. İslamiyet denince ilim, ilim denince İslamiyet anlaşılır. Çünkü: Allah (c.c.) 2/31 ayetinde ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem'e "İlim verdim ve her şeyin ismini öğrettim" buyururken, son peygamberi olan Hz. Muhammed'e de ilk emri "OKU! Rabbin İnsanı kan pıhtısından meydana getirenin adıyla  "OKU! Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir. Kalemle yazı yazmayı öğreten O'dur. İnsanlara bilmediklerini O öğretti. Okumamaktan sakın, çünkü insan muhakkak azar." (96/1-7) olmuş ve ikisi arasında gelmiş geçmiş bütün peygamberlerine de ilim verdiğini bildirmiştir.

Allah (c.c.) bir hadisi kudsilerinde "Bilerek ibadet isterim" buyururlarken, diğer bir hadisi kudsilerinde de "Beni bulmak ilimledir" buyurmuşlardır. Allah'a yaklaşmak ilimle olacağına ve ilimsiz ibadet kabul edilmeyeceğine göre, neden Kur'an'ın müspet ilimlerle alakalı ayetlerinin üzerinde hiç durulmadığına akıl erdirmek çok zor.

Dinin tarihi gibi ilmin tarihi de insanla başlamıştır. Güneş'i Ay'ı Dünya'yı ve bunların arasındakileri emrimize verdiğini, bunlardan en iyi şekilde yararlanmamız için de akıl ve idraki lütfettiğini bildiren Allah (c.c.) gafletten uyanın, buyuruyor. Zamanın akışını durdurmak insan gücünün dışındadır. Bu akışı takip ise, ilimledir. İlmi olmayan durur, duran da geriler, demektedir ki, bu durum Allah'ın emirlerine ve yaratılmamızdaki gayeye ters düşer. İnsan; maddi ve manevi taraflarını çok iyi bilmelidir. "Kendini bilen Allah'ını bilir, Allah'ını bilen de herşeyi bilir" sözünün kavramı içinde, insan kendiyle birlikte, etrafındaki canlı ve cansız herşeyi en iyi şekilde inceleyecek, onların sırlarını öğrenecek, ve onlardan en iyi şekilde yararlanacaktır. Bunun için de daima okuyacağız, okuyacağız ve okuyacağız...

Allah (c.c), "Bilenle bilmeyen bir olur mu?" (35/19) buyururken, Efendimiz de, "Müslüman öğretici, öğrenici veya dinleyici olur", diyorlar. Her insan Allah'ın azametini, yüceliğini, kudret ve kuvvetini, ilmi nispetinde anlar. Bunun için Allah (c.c.) "Kullarım içinde benden en fazla alimler korkar" buyurmuşlardır (35/28). Biz, bizi yaratanın ilk emrine uymayacağız, sonra da Müslümanız, diye gezeceğiz. Olmaz böyle şey. Gelmiş geçmiş ve şu anda milliyeti ne olursa olsun, hakiki ilim adamlarından Allah'ı tanımayan birini gösterebilir misiniz? Allah (c.c.) Efendimize: "Rabbim İlmimi artır" diye dua etmesini emrediyor. (20/114). Bir düşünelim. Alimlerin alimi, kamillerin kamilini yaratan ve hocası olan Allah (c.c.) sevgili habibine ilmimi artır, diye dua etmesini emrediyor.

10/39 "Onlar ilimleri ile kavrayamadıkları şeyleri yalan sayarlar. Evvelkiler de peygamberlerini böyle tekzip etmişlerdi, zalimlerin sonları ne oldu?" Bu tarihçe malum. İslam uluslarının bugünkü durumları, Kur'an'ın emirlerinden uzaklaşmalarıdır.

5/63 "İlim sahiplerinin, kötülüklerden korunmaları için, halkı uyarmaları görevleri değil midir?"

6/143 "Doğru sözlü iseniz, bana bilgiye dayanarak cevap veriniz."

12/76 "Her ilim sahibinin üstünde, bir bilen bulunur."

58/11 "İlim verilenler, ilimlerine göre amel ederlerse, dereceleri artar."

2/44 "Ey alimler! Başkasına iyilik yapmayı emrettiğiniz halde, kendiniz bunu yapmazsınız?"

21/7 "Bilmediğinizi ehline sorun."

29/43 "Örneklerimizi ancak ilim ve iz'an sahipleri anlarlar."

27/75 "Kur'an'da hiç bir şeyi eksik bırakmadım. Göklerde ve yerde hiçbir şey yoktur ki, Kur'an'da olmasın" buyurmaktadır.

Yukarıdaki ayetlerden de anlaşılacağı üzere, Kur'an yalnız ibadet, ahlak, evlenme, boşanma, verasetten bahsetmediğine ve her ilmi kendinde topladığına, Allah da "Kulum benden ne isterse, o kuluma onu veririm" buyurduğuna göre, Allah'tan istenecek şey, ilmin her türlüsü değil miydi? Manevi tarafımızı anlamak çok zor, hiç olmazsa maddi yönümüzü bir bilebilsek. İnsan denen fabrikanın kuruluşunu, çalışma sistemini, bu fabrikayı meydana getiren parçaların görevlerini, bu işleri nasıl yaptıklarını, birbirleriyle olan bağlantılarını, bozulma sebeplerini, hastalık ve tedavi usüllerini ne kadar iyi bilirsek, hayvan ve bitki hastalıklarını da aynı derecede bileceğimizden, mücadelemizde en kısa zamanda, neticeyi almak mümkün olacaktır. Diğer ilim kollarında da durum aynıdır. Bu konularda, ne istenildiği gibi çalışılmış ve ne de diğer uluslar tarafından bu yollardaki çalışmalardan istifade etmişiz. Gavur icadı olan şeyi kullanmayın! Bu sözü İslamlıkla ve insanlıkla bağdaştırmak mümkün müdür? Her ilim, Allah'ın ilmidir. Onlar, Allah'tan onu istemişler, Allah da lütfetmiş.

Kaynak:  Öğren ve Öğret Muhsin Yalçınkaya





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder