- Kırık bir kalbi onaran, en mahir san'atkardır.
- Akılsız kafaya bir kement düşer.
- Çilesizlik, maymuncuk gibi birçok kapıyı açar ama, hırsız elinde.
- Yokuşta akmayan ter, çukurda gözyaşına dönüşür.
- Yeri gelince ağlamak, gülmeye yeğdir.
- "Nam-ı nişane kalmadı fasl-ı bahardan", diyen, toprağın altındaki çekirdeği görseydi?
- Bazı insanlar gümüş renginde ufka benzerler; güneş onların sinesinden doğar.
- Ölüm, cisim çiçeğini soldurur, mana çiçeğini asla.
- Taşlaşmış yüreğini yumuşatmadıkça, yolunu kesen taşlara kızmaya hakkın yoktur.
- Hiç rüya görmediğinden yakınanlar vardır; hayat bir rüya değil mi?
- İnsan, nefsinin esiri olduğu nispette, insanlara esir olur.
- Muallim, uzakları gören askerdir; asıl vatan olan kalbin ve ruhun hudutlarını bekler.
- Menfi tenkitçi insanın sonu, akrep gibi bir alev çemberinde, kendi kendini sokmaktır.
Kaynak: İz Bırakan Yazıları II, Servet Engin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder